[V10]

TRANSUMBİLİKAL TEK PORTTAN LAPAROSKOPİK FLOPPY NİSSEN FUNDOPLİKASYONU: YENİ TEKNİK

Giriş Laparoskopik cerahinin ortaya çıkmasıyla “izsiz” cerrahi amacına yönelik çalışmalar hızla gelişmiş ve 2004 yılında NOTES’un tanımlanmasıyla zirve noktasına ulaşmıştır. Ancak günümüzde NOTES konusundaki gelişmelerin yetersizliği ve bu tekniğin özündeki bazı noktaların henüz açıklığa kavuşturulamamış olmasından dolayı bir “ara basamak” veya “rakip” olarak görülebilecek “tek porttan” cerrahi işlemler cerrahların da büyük desteği ile hızla gelişmeye başlamıştır. Tek porttan cerrahi işlemlerin en büyük avantajları; çoğu işlemin klasik laparoskopi aleti ile yapılabilmesi ve gerektiğinde klasik çok portlu tekniğe dönülebilmesidir. Ekibimiz tarafından ilk başta uygulanmaya başlanan supraumbilikal tek porttan laparoskopik floppy Nissen fundoplikasyonu (LFNF) ameliyatı tam olarak “izsiz” sayılamazdı. Bu çalışmamızda tekniğimizi “izsiz” ameliyat hedefine daha da yaklaştırmak amacıyla göbekten başarılı şekilde uyguladık. Bu video sunumumuzda supraumbilikal tek porttan LFNF tekniğimizi sunuyoruz. Materyal ve metod Çalışmamızda semptomatik gastroözofageal reflü hastalığı olan 3 olguda transumbilikal tek porttan LFNF ameliyatını gerçekleştirdik. Daha önce tarif ettiğimiz teknikte SILSTM port’u (Covidien, Mansfield, MA) göbekle ksifoid proçes arasındaki mesafenin alt üçte birlik kısmından orta hat üzerinde 2cm’lik transvers insizyondan uygulamaktaydık. Bu tekniğimizde farklı olarak SILSTM port’u göbekten 2cm’lik vertikal insizyondan uyguladık. Ameliyatın aşamaları klasik LFNF ameliyatı ile benzerdir. Krurorafi ve fundoplikasyon amacıyla dikiş işleminde sırasıyla 0 USP ve 2-0 USP SOFSILK™ iplikli ENDO STITCH™ 10 mm Suturing Device aleti kullanıldı. Dikiş işlemleri sırasında 5mm 0° laparoskop (EndoEye, Olympus Medical, Japan) kullanıldı. Her dikiş işleminden sonra sütürler görsel olarak 10mm 30° laparoskopik kamera ile de doğrulandı. Ameliyat sırasında tüm cerrahi basamaklar sorunsuz bir şekilde gerçekleştirildi ve herhangi bir komplikasyonla karşılaşılmadı. Postoperatif birinci günde hastalara oral sıvı gıda başlandı ve tüm hastalar 24 saat içinde taburcu edildi. Sonuç Bilgilerimize göre, bu tekniğimiz, daha önce tanımladığımız supraumbilikal tek porttan LFNF tekniği ile birlikte muhtemelen literatürdeki ilk çalışmadır. Bu çalışmamızda 3 hastadan edindiğimiz bilgilere göre transumbilikal tek porttan LFNF ameliyatı kabul edilebilir süreler içerisinde ve güvenle yapılabilmektedir. Bu tekniğimizin en büyük avantajı gerçekte neredeyse “izsiz” olmasıdır.