[S5]

KLİNİĞİMİZDE GRANÜLOMATÖZ MASTİTLİ HASTALARA TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

Mastit selim meme hastalıkları içinde az sıklıkla görülmekle beraber granülomatöz mastitler gerek klinik ve radyolojik meme kanserlerinden ayırt etmede zorluklar, gerekse tanı ve tedavideki yaklaşımlardaki klinikler arasındaki farklılıklar ve literatürde de bu konudaki algoritmlerdeki eksiklikler nedeniyle meme polikliniklerinin en kompleks hasta popülasyonunu oluşturmaktadır. Bu çalışmada Meme Polikliniğimizde granülomatöz mastit tanısı konarak tedavi edilmiş olguların demografik, klinik ve radyolojik özellikleri incelenerek tedavi yaklaşımımız araştırılmıştır. Ocak 2006-Mart 2010 tarihleri arasında Meme Polikliniğimize başvuran 1371 hastadan 57’si (%4.2) mastit tanısı alarak tedavi edilmiş ve takip edilmiştir. Bu çalışmada 57 mastit hastasından sadece kronik granülomatöz mastit tanısı alan 21 hasta (%36.8) incelenmiştir. Hastaların ortanca yaşı 39’dur (28-64). Sadece 5 hastada (%24) sigara alışkanlığı mevcuttu. Klinik olarak 7 hastada öncelikle malignite, 7 hastada tüberküloz, 5 hastada malignite veya granülomatöz mastit (idyopatik veya tüberküloz) ve 2 hastada öncelikle idyopatik granülomatöz mastit düşünülmüştür. Tanı 16 hastada kor biyopsi (%76), 3 hastada insizyonel veya eksizyonel biyopsi (%14) ve 2 hastada klinik olarak konmuştur.Ayrıca 12 hastadan bakteriyolojik inceleme, 13 hastadan PPD testi ve 5 hastadan tbc-PCR testi istenmiştir. Hastaların hepsinde ultrason, 16’sında MRI ve 12’sinde MMG ile radyolojik inceleme yapılmıştır. Bu tetkikler sonucunda sadece 2 hastada tüberküloz mastiti saptanmış ve hastalar antitüberkülin tedavi ile takip edilmiştir. Diğer 19 hastadan 7’sine geniş cerrahi eksizyon uygulanmıştır. Bu 7 hastadan 3’üne cerrahi prednol tedavisi ile lezyonların remisyona uğraması sonrası uygulanmıştır. Dokuz hasta konservatif yaklaşımla lezyonların spontan regresyonuyla takip edilirken, 3 hasta halen multisentrik lezyonları nedeniyle prednol tedavisi altındadır. Sonuç olarak idyopatik granülomatöz mastit tanısında malignite ve tüberküloz mutlaka ekarte edilmelidir. Tanı konma aşamasında vakaların çoğu spontan regresyona uğramaktadır. Refrakter vakalarda cerrahi, yaygın lezyonlarla seyreden vakalarda ise immunosupressif tedaviler ön planda düşünülmelidir.