[P99]

OKSALİPLATİN EKSTRAVAZASYONUNUN %5 DEKSTROZ İNFÜZYONU VE LIPOSUCTION İLE TEDAVİSİ

E. Ünal*, H. Karanlık*, S. Kurul*, F. Şen**, M. Ekenel**, L. Kılıç**, S. Keskin**
*İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Klinik Onkoloji AD, Cerrahi Ünitesi
**İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Klinik Onkoloji AD, Tıbbi Onkoloji BD

Amaç: Sitotoksik ilaçlar perivasküler dokulara yayıldıkları durumda (ekstravazasyon) oluşturdukları etkilere bağlı olarak doku hasarı oluşturmayanlar, iritatif etki veya vezikant etki oluşturanlar olmak üzere gruplandırılırlar. Oksaliplatin bir sisplatin analoğu olup çeşitli çalışmalarda iritatif ve/veya vezikant etkileri olduğu saptanmıştır. Ürün kataloğunda ilacın ekstravazasyonu durumunda izlenmesi gerekli tedavi yaklaşımları bulunmamaktadır ve optimal tedavi yaklaşımı belirsizdir. Çalışmamızda port membranından oxaliplatin ekstravazasyonu gelişen bir hastada erken dönemde uygulanan tedavi yaklaşımının sunulması amaçlanmıştır. Olgu sunumu: Aralık 2009 tarihinde 50 yaşındaki sol hemikolektomili bayan hastaya adjuvant kemoterapi uygulanması için birimimizde sağ subklavyan ven katateri ve subkutan port yerleştirildi. Postoperatif 5. günde kemoterapi uygulanması esnasında gelişen port-iğne ayrılmasına bağlı yaklaşık 750 cc (180 mg oksaliplatinin) solüsyonun ekstravaze olduğunun saptanmasından 30 dakika sonra birimimize yatırıldı. Fizik muayenede sağ meme üst iç ve üst dış kadranı kaplayan, areoladan klavikula ve deltoid bölgeye uzanan, orta hattı geçmeyen, lateralde orta aksiller çizgiye uzanan hassas, eritematöz ve gergin yumuşak doku şişliği saptandı. Sedasyon anestezisi altında hasta ameliyata alındı. %5 dekstroz sudaki solüsyonunun infüzyonu ile eş zamanlı olarak 4 mm’lik künt uçlu kanül ile liposuction uygulandı. Toplam 150 cc %5 dekstroz sudaki solüsyonu verildi ve 250 cc aspirasyon yapıldı. Cilt altına iki adet hemovak dren konuldu. Ameliyat sonrası dönemde ekstravasyon alanı üzerine soğuk kompresler uygulandı, tenoksikam ve ampicillin/sulbaktam tedavisi verildi. Hastada cilt nekrozu gelişmedi. Ancak tedavinin 2. haftasından sonra ön aksiller çizgi ile orta aksiller çizgi arasındaki cilt altı dokular ve meme üst kadranları palpasyon ile sertleşmişti. Omuz hareketlerinde kısıtlanma ve minimal ağrı nedeniyle fizik tedavi uygulamasına başlandı. Sonuç: Oksaliplatinin bilinen antidotu yoktur. Tedavi seçiminde ekstravazasyon miktarı ve anatomik lokalizasyon önemlidir. Oksaliplatin salin solüsyonunda degrade olabilir, ilacın dilüsyonu amacıyla %5 dekstroz sudaki solüsyonu cilt altı infiltrasyon veya infüzyonu kullanılabilir. Liposuction ve lavaj cilt nekrozu gelişmesini önlemede etkilidir ancak uzağa yayılmış ilacın geç komplikasyonlarını azaltmayabilir.