[P72]

DOĞUM SIRASINDA OLUŞAN PERİNE İNTAKT REKTOVAJİNAL SEPTUM TİP-III DEFEKTLİ BİR OLGUNUN SUNUMU

F. Altıntoprak*, B. Kuru**, E. Dikicier*, T. Kıvılcım*, Y. Arslan*, G. İğci**, M. Yılmaz**, O. Dilek***
*Sakarya Eğitim Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi
**Sakarya Eğitim Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum
***Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD

AMAÇ:Nadir görülen rektum yaralanma tiplerinden biri olan, doğum sırasında oluşan perine intakt tip-III rektovajinal septum defektli olgumuzu sunmayı amaçladık. OLGU SUNUMU:Gebelik takipleri hastanemizde yapılan ve sorunsuz seyreden 29 yaşındaki gebe, suyunun gelmesi üzerine KHvD servisine yatırıldı. Son adet tarihine göre 39 hafta gebeliği mevcut olan olgunun ultrasonografik ölçümleri gebelik haftasıyla uyumlu idi. Başvuru anında aktif amnion mayisi gelişi yoktu. Dilatasyonu 1 cm olan olgunun dilatasyon dönemi 9 saatte tamamlandı. Sağ mediolateral epizyotomi ile oksiput anterior küçük fontanel gelişli, 3300 gr, 1. dk Apgar'ı 8-9 olan kız bebek doğurtuldu. Doğum sonrası yapılan pelvik muayenede; vajen 1/3 alt posterior duvarda 5 cm’lik laserasyon ve buna eşlik eden 3 cm’lik tam kat rektum yaralanması saptandı. Sfinkter hasarı yoktu. Genel anestezi altında rektum laserasyonunun transvajinal olarak tek kat üzerinden tamir edilmesini takiben epizyotomi usulune uygun kapatıldı. Ameliyat sonrası üçüncü günde oral gıda başlanan hasta 5. gün sorunsuz taburcu edildi. Ameliyat sonrası 3. ay kontrollerinde fekal inkontinans veya rektovajinal fistül oluşmadığı gözlendi. TARTIŞMA ve SONUÇ:Doğum sırasında rektovajinal septum ve perineal yapıların parsiyel veya komplet defektleri, introitusdan vajenin apexine kadar herhangi bir seviyede oluşabilirler. Tedavi yaklaşımlarını anatomik defektlerin lokalizasyonu belirlemektedir. Obstetrik yaralanmalar daha çok vagen1/3 alt bölümünde olurken, cerrahi yaralanmalar tüm septum boyunca oluşabilmektedir. Literatürde bu tür yaralanmalar 5 sınıfa ayrılmıştır ve herbiri için tedavi protokolleri belirtilmiştir. Klasifikasyon, anatomik farklılık ve perine ile rektovaginal septumun fonksiyonel ilişkişine göre yapılmıştır. En sık görülen alt 1/3 vagen fistülü intakt perineal kaslar içeren yaralanma türü olan Tip III’tür. Literatürde tedavi açısından, akut dönemde yeterli görüş alanının sağlanabilmesinin esas olduğu vurgulanmakta ve anestezi şeklinin onarımı yapacak kişinin tercihine bırakılması önerilmekte, saptırıcı kolostomi açılması önerilmemektedir. Doğum travayında olusan rektum yaralanmalarında en önemli nokta hasarın işlem sırasında farkedilebilmesidir. Bu nedenle doğum sonrası perine, vajen ve rektum sistematik bir şekilde incelenmelidir.