[P439]

KOLON KARSİNOMUNU TAKLİT EDEN GASTROİNTESTİNAL SİSTEM TÜBERKÜLOZU: NADİR GÖRÜLEN BİR OLGU

A. Atıcı, E. Reyhan, M. Duman, Ş. Taş, M. Ulaş, T. Dalgıç, E. Bostancı, M. Akoğlu
Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

Amaç: Gastrointestinal sistem tüberkülozu özofagustan rektuma kadar herhangi bir organı tutabilmesine karşın en sık olarak ileoçekal bölgede görülmektedir. Segmenter ya da izole kolon tutulumu son derece nadirdir. Semptomları nonspesifik olup enfeksiyöz, inflamatuar (Crohn hst.) ve malignite gibi diğer abdominal hastalıkları taklit edebilir. Aktif pulmoner enfeksiyon yokluğunda tanısı son derece zordur. Gelişmiş batı ülkelerinde görülme sıklığı az olmasına rağmen immunsupresif hastalarda hala önemli bir morbidite ve mortalite nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Biz burada kolon kanserini taklit eden, aktif yada geçirilmiş pulmoner tüberküloz öyküsü olmayan izole kolon tutulumlu olgumuzu sunuyoruz. Olgu Sunumu: 86 yaşında erkek hasta kliniğimize halsizlik, çabuk yorulma ve kilo kaybı yakınmaları ile başvurdu. Hastanın yaklaşık bir yıldır anemi tedavisi gördüğü öğrenildi. Fizik muayenede kaşektik yapı ve hafif soluk görünüm dışında patoloji saptanmadı. Laboratuvar bulguları anemi (Hb = 8.9 gr/dl ), üre ve kreatinin yüksekliği (üre = 74, kreatinin = 2.8 mg/dl ), hipoalbunemi (albumin = 2.5 gr/dl ) ve CA 125 yüksekliği (CA 125 = 117.5 U/ml) dışında tamamen normaldi. Kolonoskopik incelemede hepatik fleksura çıkan kolon bölgesinde lümeni çepeçevre saran ve geçişe izin vermeyen malign görünümlü kitle saptandı. Kitleden yapılan biopsi örnekleri non spesifik kolit ile uyumlu bulgular gelmesi üzerine işlem tekrarlandı ve yine aynı bulgular elde edildi. Abdominal ultrasonografi’de kolelityazis ve sağ kolon hepatik fleksura düzeyinde duvar kalınlığında artış saptandı. Çift kontrast kolon grafisinde asendan kolonda daralma ve rijidite ile beraber elma yeniği ( apple-core ) görünümü saptandı. Üre ve kreatinin yüksekliği nedeni ile batın tomografisi yapılamadı. Kısmi obstrüksiyon bulguları nedeni ile hastaya sağ hemikolektomi ve safra kesesi taşı nedeni ile kolesistektomi yapıldı. Hasta postoperatif dönemde herhangi bir sorun ile karşılaşılmadan taburcu edildi. Patolojik tetkiki kolon tüberkülozu ile uyumlu olarak saptandı. Sonuç: Gastrointestinal tüberküloz veya izole kolon tüberkülozu nadir görülmekle birlikte kolonoskopik muayenelerde tümöral lezyona sahip hastaların ayırıcı tanısında göz önünde bulundurulmalıdır.