[P327]

DÖRT YILLIK ÜST GASTROİNTESTİNAL SİSTEM ENDOSKOPİK İNCELEME SONUÇLARIMIZ

Amaç: Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gastroenteroloji ve genel cerrahi uzmanları tarafından yapılan üst gastrointestinal endoskopik girişimlerin sonuçlarını değerlendirmek ve sunmak. Gereç ve Yöntem: Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2006-2010 yılları arasında gastroenteroloji ve genel cerrahi uzmanları tarafından yapılan 3059 üst gastrointestinal endoskopik girişim retrospektif olarak incelendi. Hastaların yaşı, cinsiyeti, endoskopik ve histopatolojik tanıları değerlendirildi. Bulgular: Hastaların 1835’i kadın (%60), 1224’ü erkek (%40) idi. Yaş ortalaması 50 (14 yaş-103 yaş) olarak hesaplandı. Endoskopik inceleme isteminin en sık nedeni dispeptik şikayetlerdi. Endoskopik tanı olarak 1549 (%51) hastada gastrit, 633 (%21) hastada normal endoskopik bulgular, 185 ( %6) hastada özofajit, 203 (%7) hastada duodenal ülser, 121 (%4) hastada gastrik ülser, 58 (%2) hastada malignite (özefagus ve mide kanseri) ve %9 özefagus ve midenin diğer benign lezyonları tespit edildi. Biyopsi alınan 1118 hastanın 749 (%67)’ unda helikobakter pylori pozitif tespit edilirken, 369 hastada (%33) negatif olarak bulundu. Biyopsi alınan hastaların 17 (%2)’sinde hafif displazi, 162 (%14)’sinde intestinal metaplazi saptandı. Altı hastaya endoskopik olarak gastrostomi (PEG) yapıldı. Girişimsel işlemlerin çoğu son iki yıl içinde yapılan işlemlerdi. Endoskopik inceleme sonucu üst gastrointestinal malignite saptanan hastaların tümünde alarm semptomları vardı. Bu hastaların çoğu medikal tedavi ile bir süre takip edilmiş hastalardı. Sonuç: Endoskopi sayesinde birçok hastalığın erken teşhisi, tedavi planlaması ve hatta aynı seansta tedavisi mümkün olabilmektedir. Alarm semptomları olan ve özellikle dispeptik şikayetleri yeni başlayan 50 yaş üzerindeki tüm hastalara yapılmalıdır. Erken tanı ve tedavisi önemli olan hastalıkların başlangıç aşamasında yakalanabilmesi için alarm semptomlarının daha dikkatli olarak araştırılması ve sorgulanması gerekir.