[P326]KOLONOSKOPİ SONRASINDA PERFORASYON OLMADAN GELİŞEN İNTRAPERİTONEAL VE RETROPERİTONEAL SERBEST HAVA, PNÖMOTORAKS, PNÖMOMEDİASTEN VE CİLT ALTI AMFİZEMA. İnan*, Ö. Sürgit*, M. Şişman*, K. Akın**, G. Akkurt*, M. Altıparmak*, M. Bozer*, C. Dener**Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD **Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD 53 yaşında erkek hasta kolonoskopi sonrasında nefes darlığı ve şiddetli karın ağrısı gelişmesi üzerine acil serviste değerlendirildi. Kolonoskopide tüm kolonun hiperemik ve ödemli izlendiği ve pankolit olarak değerlendirilerek biyopsi alındığı, sigmoid kolondan polipektomi yapıldığı öğrenildi. Karında yaygın distansiyon, tüm karında hassasiyet ve rebound hassasiyet vardı. Nabız: 90/dk, vücut sıcaklığı 37.5°C olarak ölçüldü. Hemoglobin: 8.4 g/dl (kolonoskopi öncesi: 8.8 g/dl), beyaz küre: 18500/mm3 olarak tespit edildi. Bilgisayarlı tomografide intraperitoneal ve retroperitoneal serbest hava, pnömotoraks, pnömomediasten ve cilt altı anfizem olduğu bildirildi. Bu bulgularla perforasyon düşünülerek laparotomi yapıldı. İntraabdominal serbest hava olmasına rağmen perforasyon görülmedi. Çıkan ve inen kolon ve rektum periton açılarak kontrol edildi. Perforasyon tesbit edilmediğinden intraoperatif kolonoskopi yapıldı. Herhangi bir perforasyon odağı bulunamadı. Postoperatif dönemde karın ağrıları gerileyen hastanın oral alımında da problem olmadı. Tartışma: Kolonoskopi sırasında perforasyon gelişme oranı %0.002 ile %0.06 arasında değişmektedir. En sık sigmoid kolonda (%52) görülür. Perforasyon, kolonoskop ucunun mekanik etkisi (en sık, %48), gaz insüflasyonuna bağlı barotravma, tedavi amaçlı uygulanan elektrik etkisi ve oluşan yüksek ısı nedenleri ile periton içine ve/veya retroperitoneal bölgeye gerçekleşebilir. Perforasyonun semptomları özellikle erken dönemde görülen karında distansiyon ve karın ağrısıdır. Geç dönemde ise peritonit gelişmesiyle birlikte ateş ve lökositoz görülür. Hastamızda kolonoskopiden sonra karında distansiyon ve ağrı başlamış ardından nefes darlığı gelişmiştir. Perforasyon tanısı genelde kolonoskopi sırasında veya hemen sonrasında konulmaktadır. Tanı için direkt grafide diyafram altında serbest hava görülmesi yeterlidir. Hastamızda direkt grafide serbest hava izlenmemesi üzerine bilgisayarlı tomografi yapılmıştır. Perforasyon sonrası morbidite %40’lara, mortalite ise hastanın yandaş hastalıklarıyla da ilişkili olarak %14’e kadar ulaşmaktadır. Mikroperforasyonlarda, periton irritasyon bulgularının olmadığı hastalarda ameliyatsız yaklaşım denenebilir. Sonuç: Kolonoskopi sırasında nadir de olsa perforasyon olmadan hava sızıntısı gerçekleşebilmektedir. Hastamızda periton irritasyon bulguları ve masif pnömoperitoneum olması nedeniyle laparatomi kararı aldık. Laparatomide perforasyon odağı olmaması ve hastanın kliniğinin hızlı bir şekilde düzelmesi nedeniyle perforasyon olmadan hava sızıntısı olduğunu düşünüyoruz. |