[P231]

PANKREASIN SOLİD PSÖDOPAPİLLER TÜMÖRÜ: OLGU SUNUMU

32 yaşında bayan hasta, sırt ağrısı şikayeti ile başka bir sağlık kuruluşuna başvuruyor. Orada yapılan batın US’de pankreas başı düzeyinde, pankreas ile ara planları net izlenilmeyen 35x25 mm boyutta, santralinde kalsifikasyon içeren kitle saptanıyor ve hastaya batın BT çekiliyor. BT’de uncinat proses düzeyinde 3x2 cm boyutta, kısmen kontrast tutulumu gösteren kitle izleniyor. Kitleden ince iğne aspirasyon sitolojisi yapılıyor ve malignite yönünden kuşkulu epitel hücreleri gözleniyor. Hasta kliniğimize başvurduğunda yapılan muayenesinde ve rutin biyokimya testlerinde özellik yoktu. Serum CA19-9 ve CEA düzeyleri normal sınırlardaydı. Hasta ameliyata alınıp kileden frozen inceleme için örnek alındı. Alınan materyalin incelemesi sonucunda benign karakterde olduğu belirtilince morfolojik olarak pankreas dokusundan ayırt edilebilen 4,5x2,5x2 cm boyutlarındaki tümör enüklee edilerek tekrar frozen inceleme istendi. İnceleme sonucunda kitlenin endokrin bir tümör veya lenfoma olabileceği bildirildi. Bu nedenle enükleasyon yeterli görülerek ameliyata son verildi. Kitlenin histopatolojik ve immünohistokimyasal incelemesi sonucunda solid psödopapiller tümör (SPT) tanısı konuldu. Pankreasın SPT’leri, tüm pankreas neoplazilerinin yalnızca %1’ini oluşturan nadir tümörlerdir. İlk kez 1959’da Frantz tarafından tanımlandıkları için Frantz’ın tümörü olarak da adlandırılırlar. SPT tipik olarak 30-40 yaşlarındaki genç kadınlarda görülür ve genellikle benign özelliktedir. Lenf nodu tutulumu veya uzak metastazı olmayan hastalarda, tam bir cerrahi rezeksiyon ile 5 yıllık yaşama oranı %100’e yakındır. Yine de hastaların %20’sinde malign özellik gösterebilir ve hastalar metastatik hastalık nedeniyle ölebilir. SPT’lerin tedavisinde standart yöntem cerrahi tedavidir. Hastalığın düşük malign özelliklerine rağmen birçok yazar hastalığın yerleşimine göre, geniş R0 rezeksiyonu amaçlayan, pankreatoduodnektomi veya distal pankreatektomi gibi majör cerrahi girişimler önermektedir. Öte yandan, sadece R2 rezeksiyon sağlanabilen hastalarda dahi 25 yıla varan uzun sağ kalım süreleri bildirildiğinden bazı yazarlar enükleasyonun tercih edilen girişim olması gerektiğini savunmaktadır. Ancak SPT tedavisinde rezeksiyona karşın enükleasyonun rölatif etkinliği açıklığa kavuşmamıştır.