[P100]

SPİNAL CERRAHİ SONRASI PANKREAS YARALANMASI: OLGU SUNUMU

D. Demir, G. Yavuz, A. Akan, Y. Bilgin, R. Bademci, M. Okuyan, M. Yalman, M. Eryavuz
Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi 5. Cerrahi Kliniği

Amaç: Pankreas yaralanması nadir olup;çoğu kez künt yada penetran karın travmalarına sekonder olmaktadır. Karın travmasıyla başvuran tüm hastalarda pankreas yaralanma sıklığı yaklaşık %12 ve ölüm oranı yaklaşık %9-34 olarak bildirilmiştir. Literatür desteğinde bakıldığında anterior spinal cerrahi sonrası çok azda olsa pankreas yaralanması olgusu mevcut olup, posterior yaklaşım sonrası yaralanma olgusu bildirilmemiştir. Bu çalışmada posterior spinal cerrahiye sekonder pankreas yaralanmasında geç dönemde meydana gelen kanama olgusunun sunulması amaçlanmıştır. Bulgular: 54 yaşında kadın hasta; acil servise karın ağrısı, bulantı şikayetiyle başvurdu.Yaklaşık 15 gün öncesinde dış merkezde lomber stenoz tanısıyla posterior soldan yaklaşımla L2-3-4-5 bilateral dekompresyon uygulanmış, postoperatif dönemde sorunsuz taburcu edilmiş. Yapılan muayenesinde genel durum kötü, bilinç bulanık, batında distansiyon, yaygın hassasiyet ve rebaund mevcuttu. TA:70/40 mmHg, Nb:120/dk, anüri tespit edildi. Mevcut klinik durum hipovolemik şok tablosu olarak değerlendirildi. Labotatuar değerlendirmede Hb: 6g/dl, Hct: 17.6%, WBC: 21670/mm3, Plt: 322000/mm3. PT:12.4sn, aPTT:19 sn Amilaz:44U/I idi. Sonografik incelemede intraabdominal yaygın serbest sıvı rapor edildi. Hasta bu bulgularla ameliyata alındı. Orta hat insizyonla yapılan laparotomide intraabdominal yaklaşık 3000 cc kanama görüldü. Eksplorasyonda tüm intraperitoneal solid ve lümenli organlar salimdi, pankreas kuyruk düzeyinde aktif devam eden parankimal kanama mevcuttu. Splenik damarlar salimdi. Tamponaja rağmen kanamanın devam etmesi üzerine distal pankreatektomi ve splenektomi yapıldı. Postoperatif dönemde komplikasyon gelişmeyen hasta 7. günde sorunsuz taburcu edildi. Sonuç: Pankreas yaralanmaları organ yaralanmaları içerisinde gerek tanı gerekse de tedavi açısından ayrı bir öneme sahiptir. Retroperitonda yer alması bir yandan organı travma etkisinden korurken, öte yandan tanı koymayı güçleştirir. Ölümcül komplikasyonlardan sorumlu faktör, çoğunlukla izole pankreas yaralanmasından çok multipl organ yaralanmasıdır. Karın travmalarında izole pankreas yaralanmasını düşündürecek bulgu neredeyse yoktur. Bizim olgumuzda karın travması anamnezi olmaması, yakın zamanda spinal cerrahi öyküsü olması ve vasküler kanamanın tesbit edilmemesi, kanama nedeninin geçirilmiş spinal cerrahiye sekonder pankreas yaralanması olduğunu düşündürmektedir. Spinal cerrahi sonrası sebat eden karın ağrısı durumunda retroperitoneal organ yaralanması akılda tutulmalıdır.