[HS14]

CERRAHİ YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİNDE BASINÇ ÜLSERİ İNSİDANSINI AZALTMADA HEMŞİRENİN ROLÜ

S. Mutlu*, F. Vural**
*Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Göğüs Kalp Damar Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesi
**Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği AD

Bu çalışmada cerrahi yoğun bakım hastalarında basınç ülseri ile ilgili çalışma sonuçları ve kanıta dayalı rehberler doğrultunda bu hastalarda basınç ülseri insidansını etkileyen etmenlere yönelik hemşirelik girişimlerinin önemi tartışılacaktır. Basınç altında kalan dokuda kan akımının bozulması ve hücresel toksin maddelerin salınması ile oluşan doku zedelenmesi ameliyat sonrasında ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Ameliyat geçiren hastalarda tedavi şekline bağlı olarak hareketin kısıtlanması ve özellikle hemodinamik stabiliteyi sağlamak için yoğun bakım ünitesinde izlenmesi, iyileşme süresini kısaltmanın yanı sıra, bu ünitedeki kalış süresine bağlı olarak basınç ülseri riskini arttırmaktadır. Ameliyat sonrası basınç ülserleri birkaç saat içinde oluşabildiği gibi hastanın yaşı, ameliyat öncesi sağlık durumu, kronik hastalıkları (diyabet, hipertansiyon, obesite vb.), vücut nemliliği, sürtünme yüzey alanı, dehidratasyon/ödem, vitamin C eksikliği, hemoglobin konsantrasyonunda ve serum albümin düzeyinde azalma, kortikosteroid kullanımı gibi etmenler bu riski arttırmaktadır. Basınç ülseri oluşumunu belirlenmesinde, doku oksijenlenmesini etkileyebilecek faktörlerin tümünün değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu değerlendirme hemşirelik bakımında basınç ülserlerini önlemede anahtar girişimdir. Bu nedenle ameliyat öncesi dönemde tüm hastaların yukarıda sayılan risk faktörleri göz önüne alınarak basınç ülseri riskinin değerlendirilerek prevalansının belirlenmesi gerekmektedir. Risk faktörlerinin belirlenmesinde güvenilir bir ölçeğin kullanılması bakımı yönetmede yol göstericidir. Özellikle yoğun bakım gereksinimi olacak hastalarda ameliyat öncesi dönemde bu risklerin belirlenmesi özellikle beslenme, kan şekeri ve sıvı elektrolit vb. tabloların düzeltilmesine olanak sağlayacaktır. Yapılan çalışmalarda uygun önleyici bakımla, basınç ülseri insidansının azaltılabileceği bildirilmektedir. Bu nedenle basınç ülserini önleyici hemşirelik girişimlerinin ameliyat öncesi dönemden planlanarak uygulanmaya başlanması ve taburculuğa kadar sürdürülmesiyle hastaların yoğun bakım ve hastanede kalış süresi kısaltılarak bakım maliyetlerinin azaltılabildiği belirtilmektedir. Ancak cerrahi yoğun bakım üniteleri ve servislerinde bu konudaki hemşirelik bakımının sürdürülmesinde teorik ve uygulama alanında boşluk bulunmaktadır. Bu bağlamda hemşirelik girişimlerinin öneminin kavranması ve yapılan araştırma sonuçlarının uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir.